Mutfak Fantazisi

'Bir soru sorabilirmiyim' diye söze başladı tomatesleri keserken. 'En sevdiğin yemek nedir?'

'Filet Mignon' diye anında cevapladım, ağzım bu grillenmiş eti düşünürkenden sulanmıştı.

'Fakat hergün Filet Mignon yemek istemessin değilmi?'

'Tabiki yemek istemem' bana verdiği kapa zencefil köklerini doğrarken cevapladım.

'Peki neden' diye sordu, gözleri halen tomatesdeydi.

'Sanırım her gün ayni şeyi yersem artık bir özelliği kalmaz ve sıkılırım. Tüm güzel şeyler ara ara yapıldığında güzel kalır, sence?'

'Evet bencede diye cevapladı'. 'Tamda istediğim konuya beni getirdin'

'Hangi konu?'

'Monotonlukda yemek gibidir. Hergün ayni şeyi yersen sıkılırsın. Hayatda aynen böyledir. Sende buna katılıyorsun bence'

Durdum ve kelimelerimi seçerek 'Filet Mignon'dan bahsettiğimizi sanmıştım. Senin bahsettiğin şeyle pekde konumuzun alakası yokmuş aslında.' Kaşlarımı kaldırdım ve devam etmesini bekledim.

'Ne demek istediğimi sende iyi anladın değilmi? Ne yersen ye veya kimle seks yaparsan yap sonunda sıkıırsın. Artık bir heyecanı kalmaz, sencede öyle değilmi?'

'Yani buna başka bir değişle monotonluk değebiliriz değilmi?'

'Evet çok iyi anlamışsın' dedi kafasını sallayarak. 'Tamda bunu demek istemiştim!'

'Claire'yi aldattığınıı söylemek istiyorsun?' diye sordum, en yakın arkadaşımın aldatıldığını öğrenek üzereydim.'

'Belki' diye cevapladı, bana bakarak. Tomatesi ince ince doğruyordu. Tomtesi bırakdı ve bir kişniş bitkisi aldı. 'Yada belkide sadece menüde başkasını görmekten hoşlanıyorum. Bana o limon şişesini verebilirmisim?' diye ekledi.

'Wow, Scott, ne deyeceğimi bilmiyorum. 'Claire bir fransız çorba değilki. Onunla evlendin. Bu seçin değişmez. Seçimini yapdın. Bu hergün yemekden önce yediğin bir çorba gibi!' Sesim biraz sertleşmişti ve bundan pek hoşlanmadım, ama çok şaşırmıştım ve ne deyceğimi bilmiyordum. Ne yapmamı istiyordu Desteklememi? Akıl vermemimi? Onaylamamımı?

'Demek Claire yemek öncesi çorba gibi ha?' - diye espiri yapıp ortamı yumuşatmaya çalıştı.

Claire aslında tam bir Filet Migon, Scott. Çok lezzetli. Çok harika. Bu nedenle onunla evlendin. Ve Hergün ayni harika tadını koruyacak biri.

'Haklısın' diye cevapladı, Thai sosunu tavuğa sürerken. 'Fakat bir defalığını, farklı bişey yemek istemişsem. Ve o gece yediğim etin tadı ağzımda kalmışsa?

Beni sıcaklık basmıştı. Scott tanıdığım en provakatif ve insanı farklı hissetirecek kişiydi, 3 yıllık arakdaşlık hayatımızda ilk defa bana asıldığını düşünmeye başlamıştım, aklının derinliklerinde beni istediğini düşünmüştüm.

'Peki napabilirsin?' Bunu gerçekten yapabileceğinimi düşünüyorsun ?'

'Ciddimisin' diye sordu, bana gözlerini ilk defa bu şekilde dikere. 'Evet inanıyorum tabiki, yeni bişeyler denemek istiyorum, örneğin Yengeç ayağı gibi' elindeki hafluyla karçalarıma vurarak 'Yada tavuk kalçası gibi' ve güldü, bana yaklaşıp beni kavradı.

Gülüyordum fakat gülüşlerim onun espiri anlayışına bir cevapmıydı emin değilim ve içimde bir kıpırtanma olmuştu flirtleşiyorduk. Beni etkilemeyemi çalışıyordu? Şef arkadaşım, beni artık lezzetli tadılması gereken bir et olarakmı görüyordu? Bu fikir hiçde uzak gelmemişti.

'Birer bardak şaraba nedersin?' dedi ve bize birer kadeh Merlot ikram etti. Artık bir strateji yapdığını anlamıştım. Beni likör ile kandırıp mutfak fantezilerine alet etmek istiyordu ve bunun için bu yaptıkları ön hazırlıktı.

İçmeye başladım ve kendimi olayların akışına bırakmak istedim. Çünkü o andan itibaren Scottu bende, onun beni istediği kadar istiyordum. Uzun zamandır arkadaşdık. Yakışıklı , seksi, yetenekli ve komikdi. Tanıdığım, mutfakta bu kadar yetenekli olan karısı yokken bana yemekler bişiren tek adam oydu. O akşamdan önce aramızda arkdaşlıkdan ve ufak flirtleşmeden başka pek bişey geçmemişti. Elimde şarabımla mutfak masasında otururken, tüm benliğimle arkadaşıma kendimi sunmak isteği aklıma girişmişti.

'Bir tane daha?' diye sordu, ve doldurmaya başladı. Şarabın üzüm kokusunu içime çekdim ve yavşa yavaş yudumlayıp boğazımdan geçmesini hissetim. Artık vakit doğru gözüküyordu. Thai usülü tavuk hazırdı, kokusu harika geliyordu. İşleri şansa bırakmama kararı aldım.

'Scott' diye seslendim 'beni nasıl görüyorsun?'

'Yüzü değişdi ve utangaç bir hal aldı.'

'Yani arkadaş olarakmı yoksa menudeki bir yemekmi?'

Bu sefer yüzü daha yartıcı bir ifade aldı

'İkiside?' diye soru sorar gibi bir cevap verdi, tamda kendinden emin olamadan.

Yani bu gece, Filet Mignon yerine Oyster yemek isteseydin, ben oyster olabilirmiydim?'

'Bu sana bağlı, seni tadmama izin verdikden sonra istediğin herşey olabilirsin aslında' diye cevaplatı. Etkileyici sesi ve tavrı beni tahrik ediyordu.

Şarabı masaya bırakdım ve yerimden fırladım. Scott bana doğru eğildi ve beni bileklerimden yakaladı. Artık uzun zamandır paylaştığımız şeyleri bir adım ileri götürmeye hazrıdık.

Scott parmaklarını, eteğimin altına götürüp gergince bekleyen vücuduma götürdü. Vücudumun sıcaklığından, onu ne kadar istediğimi anlayacağından emindim ve bu sıcaklık ve istek dahada çok artmaya devam ediyordu.

'Tadıma bak' diye fısıldadım, onu ne kadar istediğimi belli etmiştim. Eteğimi sıyırdım ve bacaklarımı hemen ayırdım.

Sıcak nefesi iç çamaşırlarıma dokunur dokunma sırılsıklam olmuştum. Beni kavrayan sımsıcak elleri ve seksice inelemesi beni çıltırtmak üzereydi. Aklım artık sadece iç çamaşırımı çıkarıp dilini içime sokması, bir yemek gibi tadıma bakıp klitimi diliyle yalaması ve beni bir yemek bitirmesini arzuluyordu. Daracık ve pürüssüz amımı yalak istediği belliydi, seksden önce yumuşaklığıma bakacaktı. Sırılsıklam olmuştum ve bana fısıldadığı şeyler dahada ıslanmama ve çıldırmama sebeb oluyordu. Artık dayanamıyordum bacaklarımı omuzlarına attım, ve onu ıslak amcığıma doğru srtçe basırdım. Beni yalıyordu ve çıldırmak üzereydim, ipek gibi amımda dilini gezdiriyordu ve beni çıltırtacak ritimler yapıyordu. Ellerimi saçlarının arasında gezdirdim ve kendime doğru dahada basdırdım. Klitimi öyle bir tempo ile yaladıki, tüm vücudumda kannın nasılda dolaşdığını hissedebiliyordum. O gece Tahi usülü tavuğun yağıdğı koku ve Scottun bana tadırdıkları unutulmazdı, amım onun için yanıp tutuşmuştu.

Oda bundan hoşunuttu. Dudaklarının amımda yaptığı ritmik dans ve aldatmanın verdiği zevk inanılmazdı. Onun soup du jour'u olmuştum. Hayatını mutfakda kazanan bir adamın neler değiştirebileceğini öğrenmiştim. Bana en iyi yemeği gibi davranmıştı. Bir damlamı bile yere dökmemek için uğraşıyordu. Fakat artık öyle bir durumdaydımki yemek ziyan olabilirdi, bunu ikimizde anlamıştık. Dahada amıma yapışıt ve ıslaklığımın tadına bakmaya devam etti. Ben boşalmaya başlayınca, arkasına yaslandı ve beni bir osmanlı padişahı gibi zevkle izlemeye başladı. Yüzünde mutluluk vardı.

'Filot Mignonu seviyorum' dedi Scott, ve sesizliğini 'Ama oysteri denemekdende çok memnunum hiç pilman değilim' lafı ile bozdu.

Bende hiç pişman değildim, düşünüp gülüyorum. Oyster olarak kalmakdan ve yakın arkadaşım tarafından tadılmaktan çok memnunum.